Bir Geminin Hikâyesi: CIF Teslimin Ardındaki Sorumluluklar
Selam dostlar
Geçen gün limanda çalışan bir arkadaşımın anlattığı hikâyeyi dinlerken kafamda koca bir film canlandı. Uluslararası ticaret deyince hepimiz tablo gibi kurallar, belgeler, masraflar falan düşünüyoruz. Ama işin içinde gerçek insanlar var: satıcılar, alıcılar, kaptanlar, gümrükçüler… Hele ki konu CIF (Cost, Insurance and Freight) olunca, satıcının sırtına yüklenen sorumluluklar bazen bir hikâyeye dönüşüyor. Gelin, ben size o hikâyeyi anlatayım.
---
Yola Çıkmadan Önce: Satıcının Stratejik Hamleleri
Ali, yıllardır ihracat yapan deneyimli bir tüccardı. “CIF teslim” deyince kafasında hemen bir satranç tahtası canlanıyordu. Oyun başlamadan önce taşlarını doğru dizmek gerekiyordu.
- Sözleşme aşaması: Ali için en kritik kısım bu. Satış sözleşmesine CIF yazıldığında, alıcının limanına kadar olan masraf, navlun ve sigorta satıcıya aitti.
- Taşıma organizasyonu: Ali, doğru gemiyi seçmezse yük gecikebilir ya da hasar görebilirdi. O yüzden rotayı, taşıyıcı firmayı ve yükleme tarihini titizlikle planladı.
- Sigorta yaptırma: CIF’in bel kemiği buydu. Ali, “en az %110 değerinde” sigorta yaptırarak malı güvenceye aldı.
Erkek bakış açısıyla, Ali bu süreci tamamen çözüm odaklı ve stratejik bir satranç hamlesi gibi yönetiyordu. Ona göre iş, olasılıkları hesaplamak ve riskleri minimize etmekti.
---
Kadınların Empatik Dokunuşu: İlişkilerin Gücü
Ali’nin ortağı Elif ise işin farklı bir yanına bakıyordu. O, CIF yükümlülüklerini yerine getirirken sadece belgelerle uğraşmıyor; ilişkileri yönetiyordu.
- Alıcıyla iletişim: Elif, karşı taraftaki alıcıyla sürekli temas halindeydi. “Sizin için sigorta poliçesinin detaylarını gönderdim, gönlünüz rahat olsun,” diyerek güven inşa ediyordu.
- Taşıyıcıyla bağ kurma: Liman şirketinde çalışanlarla dostane ilişkiler kurmuştu. Bu sayede yükleme sırasında küçük pürüzler büyümeden çözülüyordu.
- Müşteri deneyimi: Ona göre CIF sadece bir teslim şekli değil, aynı zamanda alıcının satıcıya olan güveninin göstergesiydi.
Kadın bakış açısının empatik ve ilişkisel yönü, Ali’nin stratejik planlamasına canlı bir ruh katıyordu.
---
Liman Günleri: Sorumlulukların Somut Hali
Geminin kalkacağı gün geldiğinde herkesin sorumlulukları birbirine geçti. İşte satıcının üstlendiği yükümlülükler:
- Malların limana getirilmesi: Ali’nin ekibi, malları limana güvenli şekilde ulaştırdı.
- Yükleme masrafları: CIF gereği gemiye yükleme tamamen satıcının sorumluluğundaydı.
- Navlun ödemesi: Ali, gemi şirketine tüm navlun bedelini peşin ödedi.
- Sigorta belgeleri: Elif, poliçeyi alıcıya zamanında iletti.
Bu sahnede, belgeler, imzalar, damgalar, konteynerlerin metalik sesi arasında satıcının sorumlulukları bir film gibi aktı.
---
Stratejik ve Empatik Yaklaşımın Çatışması
Bir ara gemide boş yer kalmadığı için yüklemede sıkıntı çıktı. Ali hemen matematiksel hesaplarla yeni bir gemi seçmeye çalıştı. O an tamamen sonuç odaklıydı.
Elif ise farklı bir yaklaşım sergiledi. Taşıyıcı şirketin yöneticisine gidip, “Biz sizinle yıllardır çalışıyoruz, bize bu sefer yardımcı olun, alıcı mağdur olmasın,” dedi. Onun bu empatik yaklaşımı sayesinde yükleme için ek bir çözüm bulundu.
Burada erkeklerin stratejik soğukkanlılığı ile kadınların ilişkisel sıcaklığı birleşince sorun tatlıya bağlandı.
---
Hikâyeden Öğrendiklerimiz: CIF’te Satıcının Görev Listesi
Kısaca toparlayalım, CIF teslim şeklinde satıcının sırtına düşen sorumluluklar şunlar:
- Malları sözleşmede belirtilen şekilde hazırlamak.
- İhracat gümrük işlemlerini tamamlamak.
- Malları gemiye yüklemek ve navlun bedelini ödemek.
- En az minimum teminatlı bir sigorta yaptırmak.
- Alıcıya gerekli belgeleri (konşimento, sigorta poliçesi vb.) zamanında ulaştırmak.
Ama hikâyede gördüğümüz gibi bu sadece maddelerden ibaret değil. Bu görevlerin ardında stratejik planlama kadar empatik iletişim de var.
---
Geleceğe Doğru: Dijitalleşme ve Yeni Sorumluluklar
Bugün CIF teslimde sorumluluklar belli ama gelecek çok farklı olabilir:
- Dijital belgeler: Konşimentoların blok zincir üzerinden paylaşıldığı bir çağ geliyor. Satıcı artık kağıtlarla değil, dijital güvenlikle uğraşacak.
- Akıllı sigortalar: Yapay zekâ destekli sigorta sistemleri, riskleri anında hesaplayıp poliçeleri kendiliğinden düzenleyecek.
- Yeşil lojistik: Satıcıya, sadece navlunu ödemek değil, çevresel etkileri raporlama sorumluluğu da yüklenebilir.
Peki sizce gelecekte satıcıların yükümlülükleri daha mı artacak, yoksa dijital kolaylıklar sayesinde hafifleyecek mi?
---
Forumun Sorusuna Cevap: CIF, Kanatlar Arası Dengedir
Hikâyeyi dinlediğinizde şunu fark ediyoruz: Satıcının rolü sadece “gönder” tuşuna basmak değil. O, hem stratejik bir satranç ustası, hem de ilişkileri yönetebilen bir hikâye kahramanı.
Ali’nin hesapları olmadan iş yürümeyecek, Elif’in empatisi olmadan iş güven vermeyecekti. CIF teslimde satıcının sorumlulukları işte bu iki bakış açısının birleşiminde anlam kazanıyor.
---
Son Söz
CIF, bir ticaret teriminden öte; güven, planlama ve ilişkiyi bir arada taşıyan bir teslim şekli. Satıcı için bu, hem riskleri kontrol altına almak hem de alıcının kalbini rahatlatmak demek.
Şimdi size sorayım: Sizce satıcı için daha zor olan hangisi—navlunu ödemek mi, yoksa alıcıyla güven ilişkisini kurmak mı?
Selam dostlar

Geçen gün limanda çalışan bir arkadaşımın anlattığı hikâyeyi dinlerken kafamda koca bir film canlandı. Uluslararası ticaret deyince hepimiz tablo gibi kurallar, belgeler, masraflar falan düşünüyoruz. Ama işin içinde gerçek insanlar var: satıcılar, alıcılar, kaptanlar, gümrükçüler… Hele ki konu CIF (Cost, Insurance and Freight) olunca, satıcının sırtına yüklenen sorumluluklar bazen bir hikâyeye dönüşüyor. Gelin, ben size o hikâyeyi anlatayım.
---
Yola Çıkmadan Önce: Satıcının Stratejik Hamleleri
Ali, yıllardır ihracat yapan deneyimli bir tüccardı. “CIF teslim” deyince kafasında hemen bir satranç tahtası canlanıyordu. Oyun başlamadan önce taşlarını doğru dizmek gerekiyordu.
- Sözleşme aşaması: Ali için en kritik kısım bu. Satış sözleşmesine CIF yazıldığında, alıcının limanına kadar olan masraf, navlun ve sigorta satıcıya aitti.
- Taşıma organizasyonu: Ali, doğru gemiyi seçmezse yük gecikebilir ya da hasar görebilirdi. O yüzden rotayı, taşıyıcı firmayı ve yükleme tarihini titizlikle planladı.
- Sigorta yaptırma: CIF’in bel kemiği buydu. Ali, “en az %110 değerinde” sigorta yaptırarak malı güvenceye aldı.
Erkek bakış açısıyla, Ali bu süreci tamamen çözüm odaklı ve stratejik bir satranç hamlesi gibi yönetiyordu. Ona göre iş, olasılıkları hesaplamak ve riskleri minimize etmekti.
---
Kadınların Empatik Dokunuşu: İlişkilerin Gücü
Ali’nin ortağı Elif ise işin farklı bir yanına bakıyordu. O, CIF yükümlülüklerini yerine getirirken sadece belgelerle uğraşmıyor; ilişkileri yönetiyordu.
- Alıcıyla iletişim: Elif, karşı taraftaki alıcıyla sürekli temas halindeydi. “Sizin için sigorta poliçesinin detaylarını gönderdim, gönlünüz rahat olsun,” diyerek güven inşa ediyordu.
- Taşıyıcıyla bağ kurma: Liman şirketinde çalışanlarla dostane ilişkiler kurmuştu. Bu sayede yükleme sırasında küçük pürüzler büyümeden çözülüyordu.
- Müşteri deneyimi: Ona göre CIF sadece bir teslim şekli değil, aynı zamanda alıcının satıcıya olan güveninin göstergesiydi.
Kadın bakış açısının empatik ve ilişkisel yönü, Ali’nin stratejik planlamasına canlı bir ruh katıyordu.
---
Liman Günleri: Sorumlulukların Somut Hali
Geminin kalkacağı gün geldiğinde herkesin sorumlulukları birbirine geçti. İşte satıcının üstlendiği yükümlülükler:
- Malların limana getirilmesi: Ali’nin ekibi, malları limana güvenli şekilde ulaştırdı.
- Yükleme masrafları: CIF gereği gemiye yükleme tamamen satıcının sorumluluğundaydı.
- Navlun ödemesi: Ali, gemi şirketine tüm navlun bedelini peşin ödedi.
- Sigorta belgeleri: Elif, poliçeyi alıcıya zamanında iletti.
Bu sahnede, belgeler, imzalar, damgalar, konteynerlerin metalik sesi arasında satıcının sorumlulukları bir film gibi aktı.
---
Stratejik ve Empatik Yaklaşımın Çatışması
Bir ara gemide boş yer kalmadığı için yüklemede sıkıntı çıktı. Ali hemen matematiksel hesaplarla yeni bir gemi seçmeye çalıştı. O an tamamen sonuç odaklıydı.
Elif ise farklı bir yaklaşım sergiledi. Taşıyıcı şirketin yöneticisine gidip, “Biz sizinle yıllardır çalışıyoruz, bize bu sefer yardımcı olun, alıcı mağdur olmasın,” dedi. Onun bu empatik yaklaşımı sayesinde yükleme için ek bir çözüm bulundu.
Burada erkeklerin stratejik soğukkanlılığı ile kadınların ilişkisel sıcaklığı birleşince sorun tatlıya bağlandı.
---
Hikâyeden Öğrendiklerimiz: CIF’te Satıcının Görev Listesi
Kısaca toparlayalım, CIF teslim şeklinde satıcının sırtına düşen sorumluluklar şunlar:
- Malları sözleşmede belirtilen şekilde hazırlamak.
- İhracat gümrük işlemlerini tamamlamak.
- Malları gemiye yüklemek ve navlun bedelini ödemek.
- En az minimum teminatlı bir sigorta yaptırmak.
- Alıcıya gerekli belgeleri (konşimento, sigorta poliçesi vb.) zamanında ulaştırmak.
Ama hikâyede gördüğümüz gibi bu sadece maddelerden ibaret değil. Bu görevlerin ardında stratejik planlama kadar empatik iletişim de var.
---
Geleceğe Doğru: Dijitalleşme ve Yeni Sorumluluklar
Bugün CIF teslimde sorumluluklar belli ama gelecek çok farklı olabilir:
- Dijital belgeler: Konşimentoların blok zincir üzerinden paylaşıldığı bir çağ geliyor. Satıcı artık kağıtlarla değil, dijital güvenlikle uğraşacak.
- Akıllı sigortalar: Yapay zekâ destekli sigorta sistemleri, riskleri anında hesaplayıp poliçeleri kendiliğinden düzenleyecek.
- Yeşil lojistik: Satıcıya, sadece navlunu ödemek değil, çevresel etkileri raporlama sorumluluğu da yüklenebilir.
Peki sizce gelecekte satıcıların yükümlülükleri daha mı artacak, yoksa dijital kolaylıklar sayesinde hafifleyecek mi?
---
Forumun Sorusuna Cevap: CIF, Kanatlar Arası Dengedir
Hikâyeyi dinlediğinizde şunu fark ediyoruz: Satıcının rolü sadece “gönder” tuşuna basmak değil. O, hem stratejik bir satranç ustası, hem de ilişkileri yönetebilen bir hikâye kahramanı.
Ali’nin hesapları olmadan iş yürümeyecek, Elif’in empatisi olmadan iş güven vermeyecekti. CIF teslimde satıcının sorumlulukları işte bu iki bakış açısının birleşiminde anlam kazanıyor.
---
Son Söz
CIF, bir ticaret teriminden öte; güven, planlama ve ilişkiyi bir arada taşıyan bir teslim şekli. Satıcı için bu, hem riskleri kontrol altına almak hem de alıcının kalbini rahatlatmak demek.
Şimdi size sorayım: Sizce satıcı için daha zor olan hangisi—navlunu ödemek mi, yoksa alıcıyla güven ilişkisini kurmak mı?